27 Mart 2012 Salı

SANDRO BOTICELLI, İFTİRA (CALUMNY) Sanat Eleştirisi...


SANDRO BOTICELLI, İftira (1494)


Boticelli'nin bu resmi gariptir. Bunun yanı sıra, insanın hoşuna giden, izleyiciye zevk veren bir eser değildir. Çizginin aşırı komplikasyonları, Boticelli'nin erken üslubunun bir mübalağasıdır. Onun erken üslubu ünlü Primavera (İlkbahar) adlı eseridir. Resmin ortasında masum bir kurban, İftira (Calumny) tarafından, saçlarından çekilerek, yargılanmaya götürülmektedir. Yargının elinde, bir meşale vardır. Bu simge onun, gerçeğe olan aşkının yalancı bir simgesidir. Etrafını diğer iki kadın sararlar ve saçlarına güller bağlarlar. Bunlar iftiranın hizmetçisidirler. Bu merkezi grupta, paçavralar giyen ve ayakta duran erkek figürü kıskançlıktır. Kıskançlık yargıya sahte suçlamalarda bulunmaktadır. 

Adalet başında tacı ve elinde saltanat asasına rağmen eşek kulaklıdır. Cehalet Adaletin bir kulağına Şüphe, öteki kulağına fısıldar ve Adalet onları dinler. 
Karmakarışık gruplar arasına, çizgilerle düğümlenmiş figürler öyle bir görünüş ortaya koyarlar ki, sonunda tuhaf ve inanılması güç bir tesir ortaya çıkar. Figürler resim alanının çoğunluğunu doldururlar. Kıvrılan drapörü yığınları, kıvranan saçlar, birbirlerine garip bir biçimde eklenen beden organları, çizgiler, kütleler birbirlerinin içlerini ve dışlarını, yılanların yuvası gibi dokurlar. Buradaki üç kadın figürünü, İftira, Müzevvir, Hile İlkbahar tablosundaki üç güzellerle mukayese edersek, birincisindeki ritmik çizgi ahenginin yerine, nasıl acı çeken bir karmaşanın yer aldığını görebiliriz. Gene de Boticelli bu rahatsız edici çizgiyi, plastik elemanı, nerede uygunsa orada kullanır.  

Sanatçı figürlerin birisinde, izleyiciye tekrar çizginin saflığını ve sadeliğini büyük bir ustalıkla gösterir. Bu figür Hakikat figürüdür. Hakikat, çıplak olarak en solda, masum, kalabalık sahnenin dışındadır. Öteki figürlerle ilgisi, ancak tahminle bulunabilir. Yanındaki siyah paçavra elbiseli figür, yaşlı bir kocakarı, Vicdan Azabı'dır.
Bu allegori eski Yunanlı sanatkar Apelles'in kaybolan resminin, Lucian tarafından yapılan betimlemesine göre işlenmiştir. Bir çok rönesans sanatçısı, Apelles'in eserinin nasıl olduğu konusunda kendi fikirlerini beyan etmişlerse de, Boticelli''nin yaptığı kaybolan bir başyapıtın tekrar diriltilmesi için bir tür egzersizden ibaret değildir. Klasik allegori Boticelli'nin eserlerinde sık sık kullandığı bir anlatım aracıdır. Ahlaki yargıları anlatmak için kullandığı en popüler yoldur. Bu eserde Boticelli içinde yaşadığı toplumu eleştirmek için duygularını klasik sembollerle gizlice ifade ederek anlatmış olabilir. Başka bir teoriye göre bu resim Boticelli'nin ünlü patronları Medicelere yapılan siyasi saldırıları anlatmaktadır ki bu saldırılar sonunda Medici ailesi, birkaç kuşak Floransa'da yöneticilik yaptıktan sonra, sürgüne gönderilmişlerdir. Sanatçının burada resimlediği " Suç", sanat eserleriyle süslü saf bir klasik rönesans mimarisinin içinde yer alır. Bu süslü dekor, Medici ailesinin himayesi altında bilim ve irfanın doruğuna ulaşan Floransa'yı simgeleyebilir. Fakat oynanan oyunlarla bu müthiş olay yara almaktadır. Asil kemerlerin ötesinde açılan deniz, gökyüzünün sükuneti olayla son bir kontrast yaratır ve sahte sorgulamanın histerik şiddetini adeta kamçılar, sanki bu sahte sorgulamayı azarlar. İftira daha çok rahip Savonarola'nın yargılanması sonucu mahkumiyetine veya kendisine yapılan sodomolik suçlamasına karşı bir protesto olarak yorumlanmıştır. Bugün Savonarola yenilikçi bir din adamı olarak görülebilir. İtalya'da ahlaki çöküşe iktidarın kirlenmesine, hayatın geçiciliklerine karşı Savonarola'nın verdiği ilerici vaazları onu bir süre Floransa'nın en etkili insanı yapmıştır. Bir tanrı adamı, bir alim, bir fanatik olarak Savonarola'nın tesiri kendinden sonra da devam etti. Fakat ardılları onun kadar yoğunluk derecesine erişmekten çok uzaktılar. Uydurma olsun veya olmasın, kilisenin geçici gücüne ve yönetime bir tehdit olarak görüldü ve suçlandı. İtiraflardan sonra mahkum edildi., belki de bu itiraflar için işkence yapıldı. Ardından bir zamanlar Floransa'nın zaferler kazandığı ve kutladığı ana meydanında asıldı ve sonra da yakıldı. Yakıldığı odun yığını bir zamanlar "Beyhudelik Ateşinin" tutuşturulduğu yerdi. Dini maksatlı olmayan çok miktarda objeler, sahte saç, peruk, kozmetikler, pahalı elbiseler, yüce maksatlara hitap etmeyen resimler, "yalancı ve tövbekar" Floransa'lılar tarafından ateşe alınmıştır. 
Boticelli'nin, Savonarola'nın etkisi altında kaldığı bilinmektedir. Muhtemeldir ki iftira şehit rahibin kaderine, haksız mahkumiyetine ve idamına bir gönderme değildir. Çünkü bu resim Savonarola'nın 1458' de idamından önce yapılmıştır. Fakat resmin yoğunluğu suçsuz insanların cezalandırılmasına karşı acı bir protesto telkin etmektedir. Böyle bir olayın 20.yy'da da benzeri vardır; Nicola Sacco ve Bartolomeo Vanzetti'nin öldürülmeleri...

Boticelli'nin bu resmi, Floransa yönetimini, cehalet, şüphe, kıskançlık, iftira, müzevvirlik, aldatma gibi bakımlardan suçlar. Otoritenin görkemli saltanatını, tacın değersizliğini betimler. Kurbanlarının masumiyetini ilan eder. Kentin vicdan azabını önceden hatırlatır. Tabi bunların hepsini allegorlar içinde saklar. Sanat tarihinin tozlu sayfalarından bir başka eseri daha yorumlamak için tekrar birlikte olacağız...Esenlikler...

2 yorum: